Monday 28 May 2012

Ormana giriş

Bugün kendi çapımda büyük işler hallettim. Mototaxi denen motorsikletli adamlardan biriyle anlaştım. Özel şöför gibi çünkü gidecek çok yer var. O motoru kullanıyor ben arkasında... Bu köyde herkesin motoru var veya mototaxi arkasında ulaşımlarını sağlıyorlar. Tüm gideceğim noktaları yazdım, pazarlık ettik. Özel motorum 8 liraya emrime amade... Hava aşırı aşırı siçak ve nemli. Yağmur gelecek diyorlar ama?  Önce brezilya tarafına geçtim, Tabatinga'da tekneleri araştırdım, sonra bjzim tarafa döndüm. Burda sınır gibi birşey olmadığından iki kasabadaki polise de gidip bir ülkeden çıkış, diğer ülkeye de giriş damganı bastırman gerekiyor. Kolombiya tarafındaki ofis havalimanındaymış. Dün taksiyle 7 tl geldiğim yol, mototaxi ile 2 liraymış. Ama bavulla taxiye mecburdum zaten. Neyse havalimanına gidip ilk önce Kolombiyadan çıkış damgamı bastırdım, sonraaaa hayddiiiiin yine brezilya tarafına, ordaki karakolda da giriş damgamı bastılar. Bu kadar komplike sınır geçişi yaşamamıştım. Şili -Arjantin arası ne güzel, ayni masada ülkenin de polisi oturup yanyana damga işlerini hallediyorlardı. Dün geceki amazon balığı çok lezzetliydi diye, öglen de ucuzcu, menüsü bile olmayan köy restaurantında tarzanca anlaşıp bir balık istedim. Soslu dilim balık, pilav ve bizim bildiğimiz mercimek yemeği geldi. Mercimek özlemişim... Hostele girdim bizim ablalar yemek pisiriyor.. Ögkkkkk!!!! Anlatırken bile fena oluyorum, fotolara nasıl bakarsiniz bilmem. Çok tombul bir solucan... Canlı..  Kalem pilden biraz daha büyük, büyük ve tombulu. Bıngıl bıngıl yürüyor, kocaman. Bunu çiğ çiğ de , kızartarak da yiyorlar. Gözümün önünde kızarttı, canlı hareket eden dev solucanı. Afiyetle de yediler, ayy bayılicammm... Burda kalan yabancı bir çocuğa çiğ olarak hareket ederken canlısını yedirrttiler. Ben kaçtım. Çocuk ısırdığı gibi tükürdü, şimdi ögürüyor :((((( ayyy çok fenayııım!!!!!!!!!! Hostelin bir ortağı İsviçreli bir adam. Benle aynı yaslarda, belki daha genç. Dünyayı gezmiş, görmediği yer yok!!!!! TR'i de bisikletle geçmis. Ecuador'da  birkaç yıl önce bir sandala, bisikleti monte etmiş. İçinde yaşayarak ( yiyerek, içerek, uyuyrarak) aylarca seyahat etmiş. Bisiklet pedalı çevirerek hareket eden Teknesinin fotosunu çekeceğim. Ekuadordan buraya gelmiş. Birkaç aya Brezilyaya yine bu bisikletli tekne ile devam edecekmis, evrak işlerini bekliyor!!! Ormanın dibine girme işleri karışık. Yalnız başıma olduğum için de daha zor ve maliyetli görünüyor. Öyle nehirde gel- git günübirlik turlar peşinde değilim.. Buldum bişiler, haydi bismillah... Amazon nehrinin Zacambu ayağından gideceğim. Önce botla, sonra yürüyerek. Geceleri orman içinde yerlilerin evinde kalacakmışım rehberle.. İnsallah ingilizce konusuyodur azicik.. Elektrik olmadıği söyleniyor. Çantam, tüm güvenlik ekipmanlarıyla hazır  ( yagmurluk, dize kadar plastik balikci botlari, yürüyüş ayakkabılari, fener, cesit cesit bocek isirmasina karsi ilac, yiyecek , icecek stogu gibi) ben turk olarak limon kolonyamı,aspirinimi, bepantenimi filan da aldım. (kankilerin hediye ettigi elif k in south america survival kit içindeki malzemelerin çogunu kullanacakmışım gibi anlatıyorlar) sabah  çok erken ormanın derinliklerine gidiyorum. Maymundan, pembe yunusa, çesit çesit kuslardan, balıklara acayip hayvanlar olduğu, Çoğunu görebileceğimı söylüyorlar ama özellikle sinek isirmasına karsı vucudumuz sıvadığımız repellent kokusunun kaplanları kaçırdığını söylediler. Ayyy kaplanlar yaklaşmasın zaten, sağolun ormanın içinde almayayım!!!!! Nehrin en yükselmiş zamanı yeni yeni bitiyormuş. Nehrin yükselmesi balık, hayvan ceşidinin bol olması anlamina geliyormuş. Ama yürünen yerler ve yatılan yerlerin ıslak olma ihtimalini de arttiriyormus. Birkaç gün sürecek.Neyle karşılaşacağım konusunda en ufak bir fikrim yok. Tırsıyo muyum hayır ama bilinmezlik nedeniyle feciiii heyecan var!!!! Dua edin!!!!!

Ucaktan Amazona inilirken boyle bir sonsuz , ucsuz bucaksiz yesillige iniyor insan..
Kolombiya Leticia ile Brezilya tabatinga arasindaki sinir bundan ibaret!!!!

                                     Yediler, gozumun onunde cig cig de, pismisini de yediler :(


Sunday 27 May 2012

Amazon'da ilk gün

Kolombiya'da Bogota-Cartagena ucuşlarımı Avianca havayolları ile yapmıştım. Şimdi saat 12:20 LAN 3114 uçuşu ile Leticia'ya uçuyorum. İki saatten biraz daha uzun sürüyor yol. Inince ilk iş hostele bavulu bırakıp amazondan en hızlı ve güvenli (!!!) Brezilya Manaus'a nasıl geçerim bunu araştırmak olacak. 3,5 aydır her derdime derman olan internet burası için bir işe yaramadı. Turizm info ofisi yardımcı olamazsa mecbur limana teknelerin oraya gideceğim herhalde... Uçağın inişteki manzarası muhteşem. Uçsuz bucaksız sımsıkı bir yeşilliğin ortasina alçalıyoruz. Dağa, denize doğru inişler görmüştüm ama bu kadar uçsuz bucaksız bir yeşilliği görmemiştim elbet.. Heyecan dorukta. Şaka maka bildiğin Amazon ormanlarina iniyoruuum!!!!!!!!! Ilk inişim minik bir şok. Nemden... Bogotoda montlaydik. Havalimani da o kadar külüstür ki.. Havalimaninda polis bizi ayrı bir sıraya sokarak zorla 20 TL turist vergisi ödetti. Bak bu da hicbiryerde yazmıyordu. 7000 peso, (7 TL) taksiyle hostele varıyorum. Hostelim harbiden allaha emanet (La Jangada Hospedaje) ama yeri çok merkezi ve tatlı ingilizce bilmeyen kolombiyali kadınlar var. Burası için yine de en iyu yer.. Sevimli ve çocuklu kadınlar görünce respesiyonda en azından güvenlik açısindan iyi hissediyorum. Burası Kolobiya 'nın uyusturucu ticaretinin merkeziymiş çünkü çok sıkı ağaçlık amazon bitki örtüsü nedeniyle kaçakçiların en rahat saklandığı yermis. Gerçi kolombiya geneli gibi burası da son 10 yılda turistler için en güvenli yerlerden biri haline dönüşmüş, diyorlar.... Hemen kendimi sokağa atıyorum. Turizm  ofisini bulmam gerek. Şehir çok garip. şehir denmez köy zaten. Tamamen tek katlı külüstür evlerden oluşuyor. Yeşillik bol... Kolobiya, Peru ve Brezilya'in keşisim noktası. Bu şehirin yani köyün yarısı Kolobiya(leticia) yarısı Brezilya'ya ait (Tabatinga). Ortasından geçen nehrin karşı yakasi da Peru. Hiç bir evrak gerekmeden sokaklarda rahatça yürüyerek öteki ülkeye geçiyorsun. Toplam  10 dakika sürmüyor amaaaaaaaa iki taraf arasında 1 saat, saat farki var!!!!!! Düşün ki İstiklal caddesi ve cihangir arasında saat farkıyla yasıyorsun.  Turizm acentasını bulmaya çıktım ama İlk bomba, sokakların calle 7-8-9 veya  carrera 7-8-9 gibi numaraları var haritada ama sokaklarda tabela yok!!! Kendi hostelimin sokağına göre sokakları sayarak adres bulmaya çalışiyorum. Sayıyı kaçırdın mı yandın, sıcaktan beynim sulanınca bir ara yönümü kaybedip ağlamaklı oldum. Yoldan geçenlere sordum, markete girip serin bişiler içip klimadan ferahlayıp cesaretimi toplayıp adres aramaya devam... Turist infonun ingilizce bilmemesi çok muhtemel. Kalem kağıt sözlük tedarikliyim. Buldum ofisi!!! Ama bugün pazar kapalı çıktı iyi mi??? brezilya manaus'a giden teknelerin limanına gidiyim, araştırmak için dedim, teknelerle ilgili en doğru bilgiyi limandan alabilirsiniz yazıyor çoğu kaynak. Hostel ve ana merkez Leticia kolombiya tarafinda, liman tabatinga brezilya tarafinda.... Ama saat farkı var geç kaldınız hiç gitmeyin dedi resepsiyondaki kadın. (bilgisayarda google translate ile anlaşıyoruz) onlar yazıyor, ben yazıyorum, bilgisayar çeviriyor, çok komik halimiz.... Tüm planlamalar yarın sabaha kalıyor. Limana gidip teknelere bakacağım. Yavaş ve ucuz olanlar, hızlı ve pahalı olanları varmış, bi de bu tekneler her allahın günü yok... Hamakta uyuyarak 4 gece kalmalı tekneleri bünye kaldirabilir mi bilmiyorum. Bir yandan da Amazon ormanın içinde konaklamak, orayı denemleyimlemeyi sağlayacak turları, konaklayacak yerleri, gezileri bulup araştırmam lazım ama öncelik brezilyaya geçis teknemi bir sağlama almak. Turistik, ögrenme gezmeleri ikinci aşama.  Akşam yemeğinde Tierras Amazonicas aslı çok merak ettiğim restoranda Piraracu balığı yedim. Amazon balığı nefisti. Kızarmıs pirana da önerdiler de çok doymuştum. Gece hostelin sahibi Alexandra adlı kızla içtik biraz... Burada da bu hostelde de ağirladıkları İLK TÜRK BENİM. ( bırak ağirlamayı ilk tanıstıkları Türk benim) 4. Veya 5. Kez oluyor bu... :) :)

Saturday 26 May 2012

Can Bonomo'dan Amazonlara....

Bugün 26 Mayıs, doooğru amazon ormanlarına Bogota'dan Leticia'ya uçacağım yarın, yine Elacığimdayım. Amazon nehri üzerinden nehir yoluyla Brezilya'ya geçmeye çalışacağım ama hiç bilmiyorum nasıl olacak. Internetten filan hiçbirşey ayarlanamıyor oraya dair....şimdi Napıyoruz derseniz, ispanyol tve kanalında canlı yayın Eurovision izliyoruz!!! Şarabımızı peynirimizi aldık, TV karşışına kurulduk. Can Bonomo çok severim ezelden beri, eurovisiona bile katılmadan önce sever takip ederdim... Candaş'a başarılar tebriği attım twitterdan. Evde çok eğleniyoruz!!!! Puanlamaya geçilmedi henüz... 7. olduk olsun biz burada çok eğlendik.

Thursday 24 May 2012

Isla Baru, Playa Blanca, Islas del Rosario (Kolombiya)


O Bodrum turist teknesi gibi turlardan dilim yanınca daha sakin koylara, daha sakin gidişlerin de yolunu buldum tabi ki de.....

  Cartagena limanından kalkıyor tekneler ve 15-20 dakika açılınca eskiden şehri denizden gfelen tehlikelere karşı koruyan kaleden sonra açık denize açılıyor.




Günübirlik Sport Baru oteline katıldığım tur enfesti. Gece konaklamasan bile odanı veriyorlar ve otelin tüm hizmelerinden yararlanıyorsun. Yemek vs hersey dahil... Bu lüks şaka gibi bir fiyata...




 Turkuaz renkli karayip denizinin turkuaz balıkları.....

 Coconut tree altındaki hamakta bir kitap daha bitti... Keşke hiç bitmeseydi...

Burası bir restaurant!!!!! Su zaten o kadar sıcak ki, masalasrı ve sandalyeleri suyun içine koyuyorlar....

Elvada Cartagenaaaaa, bir daha görüşelim.....

Cartagena de Indias - Kolombiya


Bogota'da birkaç günden sonra en kuzeye, Karayip denizi kıyısındaki Cartagena'da bir haftamda içim ısındı, yetmedi yandım kavruldum. Sadece bit gün tropik bir fırtına koptu allah allah. Şimseğin biri bitmeden yenisi patlıyor. Gece günduze döndü. Bizim hostelin avlusu bildiğin yüzme havuzuna döndü. Hostumla fıskiyeyele benzetilmez, bidonları boşaltıyorlar sanki ust kattan... Sabaha uyandığimızda her yer kupkuruydu, ben böyle acayip hava gormedim!!!!
Cartagena şehri çok güzel, çok turistik olsa da, satıcıları baysa da çok güzel. Tamamen surların  içinde historic center, tarihi şehir merkezi var. Surların dışına çıkınca da yepyeni modern bir şehir ve Karayip denizine açılan sahilleri... Afrika etkisine geri döndük. Rengarenk elbiseli şisman taze meyve satıcısı kadınlar ne kadar tatlı ise turistik eşya, takı, gözlük bilmem ne satıcısı abiler de o kadar bayıcı. Sokakta kızlara laf atmada bu kolombiya erkeklerine bu kıtada birincilik veriyorum. Türk magandalarla yarışırlar. Neyse taciz veya tehlike altında hissetmiyorsun çok ama yine de yani... Cartagena tarihi merkeze en yakın plajlar Boca Grande koyunda. Arkada dev gökdelenler, oteller, rezidanslar önde plaj. Plaj güzel, su ise sıcacık ama habire yapışan satıcilardan iflahın kesiliyor. Hızlı botlarla 45 dakikada mercan adaları olan Isla de Rosario adalarına gitmek çok daha iyi  çünkü ordaki deniz turkuaz, ve plajlar, tabiat çok etkileyici.. En meşhuru Playa Blanca.... Turlara katılmak gerekiyor mecburen. Daha ekonomik olan daha yavaş giden büyük feribotu denedim ilk. Bu İlk turum bir hüsran oldu bodrum'da turistleri dolduran tur tekneleri gibiydi içerisi. Turistten çok yerel halk vardı, ve tüm kolobiya şarkıları bangır bangır, ya dans ettiler, ya karaoke yaptılar, ya da animator eşliginde animasyon oyunlar yarışmalar... Ses sonuna kadar açık, feribotta kaçabileceğin yer de yok... Ders bir, yavaş halk feribotunda böyle catlarsın, daha hızlı, daha çok turistlerin tercih ettiği sürat teknelerine azcik daha parana kıyacaksın, akıl sağlığın için...
 Şehrin kalesinin gündüz ve gece yüzü

 Historic center tamamen bu şekilde surların içinde, surların kapıalrından dışarı çıakrak yeni şehre, havalimanına, denize vs gidiliyor.
 Historic town surlarından çıkınca gayet gökdelenlerle dolu modern Boca Grande tarafona gitmek max 10 dakika, 5000 Kolombiya pesosu (5 TL) tutuyor.. Ben gerçi minibüsleri de çözdüm , eğlence olsun diye halk minibüleri ile de sık sık gidip geldim.


 Şahane, rengarenk Cartagena sokakları... kaç yürüdüm gece gündüz bilinmez. Haritasız kendi yolumu kendim bulmaya başlayınca da değmeyin keyfime...


 Surların tepesinden karayip denizine güneşin batışı

Her akşamüstü onlarca faytoncu trafiğe kapalı sokaklarda beliriyor, ve tüm gece sokaklarda hep faytonlarda gezen, gülen insanlar....

 Özellikle bakımsız kalan binalarda bir Havana esintisi var...

 Arjantinli bir kadınla arkadaş olduk Cafe del mar'da, beraber batırdık güneşi... adını unuttum şimdi...

Surların üzerine kurulmuş Cafe Del Mar'dan Boca Grande manzarası

Cartagena de Indias'ta kaldığım hostel El Viajero Cartagena... Otel historic town merkezinde, avlusunda her gece parti vardı. Yorgun gecelerin sonunda müzik bazen fazla geldi. ama sosyalleşmek için süper bir hostel..

Yalniz burada yemekler çok enfes... Bogotaya ilk indiğim günden beri hiç falso olmadı,  her yediğim yemek çok lezzetliydi... Özellikle Cartagena'da San Pedro cafe& restaurant diye bir yerde o kadar iyiydi ki hersey, dort kez gittim!!!!! Menude aklımda kalanları kaçırmıyım diye.. Zaten sıcaktan daha az yiyorum, bir de taze sokakta satılan meyvelere veriyor insan kendini...taze meyve sebze ve taze deniz mahsülü -- offf!!!!!

Tuesday 22 May 2012

Kolombiya'da taksiciler ve satıcılar

Kolombiya'da başka bir Turkiye benzerliği, korkunc kazıkçı, şerefsiz taksi soforleri. Ozellikle Cartagena'ya gelirken bu konuda uyari çok vardı internette. Havalimanından bagajını alır almaz beliren taksi ofisleri şahane. Oradaki gorevliye adresi söylüyorsun, fisini aliyorsun, böylece taksicinin seni kazıklama, yolu dolandırma ihtimali kalmıyor. Güney amerikada bu sistemi çok gördüm ve kullandım. Her yerde yok ama ben her gittiğim yeni yerde taxi ofisi var mı diye kontrol etmeden taksiye binmez oldum. Cartagena'da da bu sistemi bulunca çok sevindim. Kadın havalimaninda hostele 10.000 peso ( yani 10 TL) yazıp fişimi verdi. Taksici önce elimden fisi aldi, zorla elinden çat diye geri çekip aldım. Kadından fisi aldığımda saat 12'yi geçmisti. Hostele vardık, elimde 10bin peso yazıyor, adam gece tarifesi 15 bin diye tutturdu. Olmayan ispanyolcamla pata küte fişi de 12 den sonra kestirdiğimi söyleyip ödemeyeceğim dedim. Adam tutturdu, ben tutturdum, o tutturdu, ben tutturdum. En sonunda inmeyeceğim arabandan istersen polise gidelim dedim (yine olmayan ispanyolcamla, bildigim beş-on kelime, ingilizce, vucut dili karmakarısik)  Ve ben kazandım tabi ki!!!! Ve burada bir daha her taksiye ihtiyacım olduğunda alakalı alakasız gerekirse garsona, magazaya filan girip şu adrese taxi ne kadar diye sorarak doğru raici ögreniyorum, sonra da taxiye el ettiğimde durunca, daha binmeden parada el sıkışıyoruz ki bu krizi bir daha yaşamayayım. Türk kızıyla uğraşılır mı ulaaan??? Kimle dansediyosunuz, saftirik amerikalıları kazıklayin siz... Baktım Kolombiya çok Türkiye gibi. Aldıgim meyveden, tur biletinden, neye para harcasam %50sinden başlıyorum fiyatın. Hep ama hep, her seferinde işe yaradı. Önce sattığı ürün neyse, hmm neymiş o diye hiç ilgilenmiyormuş gibi soracaksın fiyatı. Fiyatı da kaç lira olduğunu duyar duymaz, daha eder mi etmez mi hesaplamadan "oooo çok pahali" , sonra blof aşaması... Demin diğer amigo, diğer şirket, rakip kimse o bu kadar önerdi diye atacaksın. Son aşama da, tamam istemiyorum o zaman diye arkanı dönüp çekip gitme blöfü... Bu ülkede hiç şaşmadı:))))) PS: detaylı cartagena notları fotoğraflarla gelecek...çok yakında....

Saturday 19 May 2012

Tropik Kolombiya

Kolombiya’nın kuzeyindeki en ünlü tatil beldesi Cartagena'dayım.(18 Mayıs 2012) Cartagane de Indias.. Kuzeyde Karayip denizine ulaştım yani. Surlar içine saklanmış şehir efsane, Havana'ya da benziyor mu azıcık? Rengarenk iki katlı koloniyel binalar... Tropik meyveler sebil, deniz mahsülünün en nefaseti! Yalnız sıcak olsun, sıcak olsun diyordum. Sıcaktan nefes alınamıyor bazen. Tabi ki bir foto koyamama durumuyla daha karşı karşıyayım. Bir de yakınındaki adalara gidip(orda efsanevi plajları varmış) gece plajda hamakta uyuduğun adalara gidiyorum yarın. Internet bana bir süre yine haram...

Thursday 17 May 2012

Bogota'da Andres Carne de Res!!!!!

Adı: Andres Carne de Res.. Dünyanın en ilginç- manyak-çatlak-absürd-eğlenceli restaurant- barı
Gelmeden okuduğum yorumlar inanılmaz..Allah allah????Bogota'ya gelip görmeden dönme, bu mekani görmeden ölme, öyle bir mekan. Kabalık etmek istemem ama 'zavalli izzet capa ve çakma mekanları tüh tüh....' demeden geçemeyeceğim...

www.andrescarnederes.com










haaa bir de Bogota'da muhteşem Botero sergisine gittik. Medellinli ressamın burdaki müzesinde kendi koleksiyonundan Picasso'lar, Monet'ler de vardı...
Bir de Parque 93 bölgesinde öğle yemeği yedik. On numara!!!




Wednesday 16 May 2012

Kolombiya tehlikeli mi?

Yalnız ve soğukta geçen bir dönemden sonra, sıcak ev ortamı... Bolivya'ya ait tüm araştırmalarım tamamlanmıştı ama gerçekten soğuktan içime fenalıklar gelince (malum küçücük bir valizim, yeni bir kazak almaya dahi yerim yok) ani bir kararla Kolombiya'ya geldim. Kalın giysi namina aynı 2 parçayla daha kaç gün daha gecirebilirim?!? Laundrylerde yıkatmaktan eskidiler mi ne? Başkent Bogota..Aniden bir medeniyet şoku havalimanında başladı. Bir ülkeye giderken havalimanındaki kapıyı azıcık gözlemle, ülke hakkında birçok fikir ediniyorsun. iPhone4 ve iPad sayısı biranda arttı, kılık kıyafetler değişti, boylar uzadı, renkler açıldı... Hem yazlığımız Datça Aktur'dan çocukluk arkadaşım, hem de Turkcell'deyken ofis arkadaşım sevgili Ela eşinin işi nedeniyle buraya taşındı. Ayni zamanlarda Güney Amerika'ya ayak bastık. Güzel evlerinde ilk misafir benim... Tüm uçakta Kolombiya bilgilerini okurken, içim rahat ediyor. O eski tehlikeli Kolombiya'dan eser yok artık.. Adam kaçırmalar artık yok. Havalimanından eve gecenin körü de olsa rahatçacık geliyorum. Altı sıfırlı Kolombiya pesosu biraz kafa karıştırıcı. 10 TL = 10.000 peso (neyse en azından çevirmesi kolay- Brezilya reali de TL ile eşitti) Usaquen'de şahane bir ceviche keyfiyle ilk gün bitiyor.

Tehlike yok mu demiştim? BUGÜN BOGOTA'da BOMBA PATLADI (15 Mayıs 2012) Teröristlerin yaptığı saldırıda 5 kişi öldü :( Müzeye giderken takside haberlerden ve şöförden ögreniyoruz, trafik kilit çünkü bombanın patladığı cadde(Avenida Caracas) üzerindeymişiz. Sabah 11 de patlama olmuş tam biz evden çıkmadan yani... Haaa bir de ABD ile serbest ticaret anlaşması bugün yürürlüge girdi diye her yerde protestolar da yok mu! Taksi ilerleyemeyip bizi indiyor, yürüyerek tam bir keşmekeş içinde Botero müzesini buluyoruz ama bugün kapalııı, şansa bak! O zaman Altin müzesi, museo del oro.... Eve zar zor taksi buluyoruz...

BBC Bogota Beer Company ile Kolombiya açılışını yapıyorum.

Kuzeye çıktım ya tropik meyvelere geri dönüş. nefis!!!!


Plaza de Bolivar'da protesto gösterileri var anladık da, Lamalar ne arıyor ortada??


Tropik meyveler başladığı gibi onlardan yapılan tatlılar da geri geldi. Brezilya'dakilere benziyor.

 Yüzyıllık Yalnızlık'ı damarlarımda hissediyorum  :) :)
 Museo del Oro - Altın Müzesi

 Bu İspanyollar var ya, önce merkeze Plaza de Armas ile ana kilise kurmayı, bir de sehirdeki en yüksek tepeye İsa heykelini dikmeyi hiç atlamamışlar. Bütün Güney Amerika'da... Buraları görmeden sadece Rio de Janerio'da var sanıyor insan.

Minik minicik Coronita'lar... Yerim ben bu ufaklıkları yaa.. Coronitaaaaa..
Rakı, maşallah büyük ağır abileri gibi kalıyor yanlarında...