Monday 14 May 2012

Puno şehri ve Titicaca Gölü

Arkada And Dağları ile nefis Titicaca gölü

Bombaaa gibi patladım. Puno'ya tren yolu ne kadar keyifli ve konforluysa, Puno'ya bir indim ki Pirwa hostel felaket. Bir kere o kadar yüksekte olduğumuzdan hava buz, hostelde ısıtıcı yok!! Hostel boş ve oda biraz ürkütücü. Sahipleri çift allahtan tatlı ama sıfıra yakın ingilizce... Wifi var güya ama çalısmıyor. İlk kez birkaç gün kaopuk kalıyorum bu yüzden herşeyden... Gecenin körü olmuş, çıkıp başka y aramak da yemiyor.. Puno şehri küçücük ve tüm ama tüm binalar tuğla. Üzerlerinde sıva, boya hak getire. Etrafta ağaç ve yeşillik de yok. Heryer bu yüzden kahverengi... Ama sokaklara çıkıp yürüyünce artık kendini Avrupa'da hissetmediğin gerçek bir güney amerika kültürünün ve insanlarının arasında bulmak da büyük keyif... Hostel de bomboş olduğundan tamamen kendimle birkaç gün. İlk sabahımda hemen gölün üzerindeki adalara bir tura katılıyorum. Ohhhh beeee, iyi ki gelmişim dedirten Uros Adasi ve Taquila adası. 9000 km2 bir göl, zaten denizde gibi hissediyorsun üzerinde. Uros adası gölun üzerinde sazlıkların birleştirilerek dibe çapalandığı yapay bir yüzen adacıklar grubu... Inkalardan kaçan yerel halk, suyun üzerinde kendilerine bir köy ve yaşam kurmuşlar. Yüzen adalarda 2000 kişi yaşıyormuş. Ada halkı turistlere girişte para kesiyor, evlerini gezdiyor, çocuklari gelip hepsi birimizin elinden tutup, öpüp sarılıyorlar.. Turiste show amaçlı olduğunu bilsen de yine de tüylerin diken diken oluyor... Çocuklar zaten birbirinden tatlı, hepsini ye. Kadınların tombul halleri, her daim kıpkırmızı yanakları ve rengarenk kıyafetleri, o kadar ama o kadar tatlı ve sıcacık ki....  İspanyolca ikinci lisanları, kendi dillerinden birkaç kelime öğretiyorlar ilk önce.. Adalara Puno'dan gidiş 2,5 saat. Giderken heycan var da dönüşü bayiyor biraz...
Gezdiğimiz her iki ada da Titicaca gölünün Peru tarafında.. Gölün diğer yarısı Bolivya'ya ait. Bolivya'ya geçme ve başkenti La Paz'a gitme programım var ama bu turda tanıştığım kanadalı David ve diğer adını unuttuğum çocuk uzun uzun anlatıyorlar. Ben Puno'da şahsen çok üşüdüm.. Onlardan pek de içaçıcı şeyler duymayınca, rotamı tamamen değiştiriyorum. Puno'ya 45 km uzaklıktaki Juliaca havalimanindan ver elini sıcakkkkkkk Kolombiya..... !
Puna şehri tamamen böyle kahverengi, hiç yeşilliksiz ve kuru... Ama tersine insanları rengarenk

 Uros Floating islands










Gölün üzerindeki sazlık kanaldan adalara ulaşıyoruz.


 Taquila adasında bu köy evinde yemek yedik.



Puno halkı...


No comments:

Post a Comment